Kaybetme korkusunu hayatının çoğu alanında yaşayan danışanımla bu korkudan özgürleşmesi niyeti ile online seansımıza başladık.
Bu korkuyu yoğun olarak yaşadığı hayatı keşfetmeye başladığımızda hatırladığı ilk sahne; 30-35 yaşları arasında kadın olduğu bu geçmiş hayatında evli ve iki çocuğu ile mutlu bir hayat sürdüğüydü.
7-8 yaşlarında anne ve babası kavga ediyor ve annesi evden ayrılıyordu. O geçmiş hayatın bu sahnesinde kaybetme korkusunu yoğun olarak hissetmişti. 13-14 yaşlarındayken annesinin başkasıyla evlendiğini ve çocukları olduğunu algılamıştı. Annesiyle görüşmüyordu ve kardeşlerinin olması ona kendini değersiz ve önemsiz hissettiriyordu.
22 yaşında evlenirken annesi yanında olmadığı için kendisini çok kötü hissediyordu. Bu hayatı 70li yaşlarında akıl hastanesinde küskünlük ve yalnızlık duyguları ile acı içinde terkediyordu.
Işığa geçtiğinde aslında annesi ile görüşme fırsatının olduğunu, annesinin onu çok sevdiği ve hep merak ettiğini farketmişti. Annesinin diğer çocuklarına olan sevgisini kıskandığından, ya onu sevmezse diye düşünerek görüşmediğini anladı.
Bu geçmiş hayatında çok zekiydi ve hayat amacında çoğu hastalığa çare olabilecek tıbbi bir buluş yapmak vardı. Bunu yapabilmesi için yalnız kalması gerekiyordu, bu sayede annesine bağımlı yaşamayacak ve enerjisini çalışmalarına verebilecekti. Ruhsal plan gereği annesinin hayatından çıkması gerektiğini anlamıştı. Fakat hayat amacından sapmış, yalnızlık ve özlem duygularından kaçmak için erken yaşta evlenmişti. Çünkü annesinin bir torunu olursa onu seveceğini düşünüyordu ve babasının ölmesinden, tek kalırsam ne yaparım düşüncesinden korkuyordu. Evlenmek onun için güvende olmak demekti.
Fakat bu evlilikten doğan kızı hastalık sebebiyle küçük yaşta ölmüştü.
Yaşadığı ikinci kayıpla beraber 37 yaşlarındayken akli dengesini yitirmişti ve kalan ömrünü akıl hastanesinde geçirmişti.
Aslında bu kayıp ona yine hayat amacını hatırlatıyordu.. Bu hayatında ilahi boyutla bağlantısı olmadığı için hayat amacından sapmıştı. Bu hayatında Konfor alanından çıkmayı, yeteneklerini keşfetmeyi ve ilahi boyutla bağlantıda kalmayı öğrenmesi gerekiyordu.